We Love God!

God: "I looked for someone to take a stand for me, and stand in the gap" (Ezekiel 22:30)

In the United States preschool children constitute the largest television audience and their weekly average viewing time is at least thirty hours. By the age of seventeen the average American child has logged fifteen thousand hours watching television.
Derick Bingham

1. Confession should generally me made to an individual. There are exceptions, of course - as, for example when a sin has been against a whole group. But normally confession to all the church is not required to restore one to fellowship with the whole congregation. 2. If the sin has been against a fellow Christian, it is to that person that we must make confession (cf. Mt. 5:23-24). The rule of thumb is, the confession should not exceed the range of commission. 3. If the sin is not against a person, and if it is such that we need to confess it and gain spiritual counsel and support, we must go to a mature Christian. This cannot be stressed enough! An immature Christian should not be expected to carry such burdens. Moreover, confession to the immature may provide a temptation to gossip. Along this line, those whom we would confide in must be people of prayer. 4. The confession must be concrete, not amorphous. This is not to suggest, however, that all the lurid details be shared. One sins in confession if his recounting becomes voyeurism. 5. Confessing sins to one another is not a law, but a divinely given help and is to be practiced only as God directs.
Kent Hughes

Bible – turkish – gal04

                             
Pavlus’un
                        GALATYALILARA MEKTUBU

                               Bölüm 1

    1-2 İnsanlarca ya da insan aracılığıyla
değil, İsa Mesih ve O’nu ölümden diriltmiş olan Baba Tanrı
aracılığıyla elçi atanan ben Pavlus’tan ve benimle beraber
olan bütün kardeşlerden, Galatya’daki inanlı topluluklarına
selam! 3 Babamız Tanrı’dan ve Rab İsa Mesih’ten size lütuf ve
esenlik olsun.
4 Mesih, Tanrımızın ve Babamızın isteğine uyarak,
bizi şimdiki kötü çağdan kurtarmak için günahlarımıza
karşılık kendini feda etti.
5 Tanrı’ya sonsuzlara dek yücelik olsun. Amin.

                              Tek Müjde

    6 Sizi Mesih’in lütfuyla çağıranı bırakıp
değişik bir müjdeye böylesine çabuk dönmenize
şaşıyorum. 7 Aslında başka bir müjde yoktur. Ancak
aklınızı karıştıran ve Mesih’in müjdesini
çarpıtmak isteyen kimseler vardır. 8 Biz, ya da gökten bir melek
bile, size bildirdiğimiz müjdeye ters düşen bir müjde bildirirse,
lanet olsun ona! 9 Daha önce söylediğimizi şimdi yine söylüyorum, bir
kimse size, kabul ettiğinize ters düşen bir müjde bildirirse, ona
lanet olsun! 10 Şimdi ben insanların onayını mı, yoksa
Tanrı’nın onayını mı arıyorum? Ya da
insanları mı hoşnut etmeye çalışıyorum? Eğer
hâlâ insanları hoşnut etmek isteseydim, Mesih’in kulu
olmazdım.

                   Pavlus, Mesih’in elçisi oluyor

    11 Kardeşlerim, yaydığım müjdenin insan uydurması
olmadığını bilmenizi istiyorum. 12 Ben bu müjdeyi insandan
almadım, kimseden de öğrenmedim. Bunu bana İsa Mesih
açıkladı.
13 Yahudi dinine bağlı olduğum zaman ne tür bir yaşam
sürdüğümü duydunuz. Tanrı’nın topluluğuna alabildiğine
zulmediyor, onu kırıp geçiriyordum. 14 Atalarımın
geleneklerini savunmakta olağanüstü biçimde gayretli ve Yahudilikte,
yaşıtım olan soydaşlarımın birçoğundan daha
ilerideydim.
    15-16 Ama beni daha annemin rahmindeyken seçip lütfuyla çağıran
Tanrı, uluslara müjdelemem için Oğlunu bana göstermeye razı
oldu. Ben de hemen insanlara danışmadım. 17 Kudüs’e, yani benden
önce elçi olanların yanına da gitmedim. Arabistan’a gittim, sonra
yine Şam’a döndüm.
    18 Bundan üç yıl sonra Kifas* ile tanışmak üzere Kudüs’e
gittim; on beş gün onun yanında kaldım. 19 Öbür elçilerden
hiçbirini görmedim; yalnız Rab İsa’nın kardeşi Yakub’u
gördüm. 20 Bakın, size yazdıklarımın yalan
olmadığını Tanrı’nın önünde belirtiyorum. 21
Sonra Suriye ve Kilikya bölgelerine gittim. 22 Yahudiye’nin Mesih’e ait
toplulukları beni şahsen tanımıyorlardı. 23
Yalnız şunu duymuşlardı: "Bir zamanlar bize zulmeden
adam, önceleri yıkmaya çalıştığı imanı
şimdi yayıyor."
24 Böylece benden ötürü Tanrı’yı yüceltiyorlardı.



                               Bölüm 2

                 Öbür elçiler Pavlus’u kabul ediyor

    On dört yıl aradan sonra Titus’u da yanıma alıp Barnaba’yla
birlikte yine Kudüs’e gittim. 2 Tanrısal esine uyarak gittim. Boş
yere koşmayayım, ya da koşmuş olmayayım diye,
diğer uluslar arasında yaydığım müjdeyi özel olarak
ileri gelenlere sundum. 3 Benimle birlikte olan Titus bile, Grek olmasına
karşın, sünnet edilmeye zorlanmadı. 4 Ne var ki, İsa
Mesih’te sahip olduğumuz özgürlüğü el altından öğrenmek ve
bizi köleleştirmek için gizlice aramıza sızan sahte
kardeşler vardı.
5 Müjde’nin gerçeği sizinle sürekli kalsın diye, bir an bile onlara
boyun eğip teslim olmadık.
    6 Ama ileri gelenler – ne oldukları bence önemli değil,
Tanrı insanlar arasında ayrım yapmaz – evet, bu ileri gelenler
söylediklerime bir şey katmadılar. 7 Tam tersine, Müjde’yi
sünnetlilere* bildirme işi nasıl Petrus’a verildiyse, sünnetsizlere*
bildirme işinin de bana verildiğini gördüler. 8 Çünkü sünnetlilere
elçilik etmesi için Petrus’ta etkin olan Tanrı, diğer uluslara
elçilik etmem için bende de etkin oldu. 9 Topluluğun direkleri
sayılan Yakup, Kifas* ve Yuhanna bana bağışlanan lütfu
sezdikleri zaman, beraberliğimizin işareti olarak bana ve Barnaba’ya
sağ ellerini uzattılar. Diğer uluslara bizlerin, Yahudilere ise
kendilerinin gitmesini uygun gördüler. 10 Ancak yoksulları
hatırlamamızı istediler. Ben de tam bunu yapmaya gayret ediyordum.

                Pavlus Antakya’da Petrus’u azarlıyor

    11 Ne var ki, Kifas Antakya’ya geldiği zaman, suçlu olduğu için
ona açıkça karşı geldim. 12 Çünkü Yakub’un yanından
bazı adamlar gelmeden önce Kifas, diğer uluslardan olanlarla beraber
yemek yerdi. Ama o adamlar gelince sünnet yanlılarından korkarak
çekilip sünnetsizlerden ayrıldı.
    13 Öbür Yahudiler de onun gibi ikiyüzlülük ettiler. Öyle ki, Barnaba bile
onların ikiyüzlülüğüne kapıldı. 14 Ama Müjde’nin
gerçeğine uygun davranmadıklarını görünce hepsinin önünde
Kifas’a dedim ki, "Sen Yahudi olduğun halde Yahudi gibi değil,
diğer uluslardan biri gibi yaşıyorsun; nasıl olur da
ulusları Yahudileşmeye zorlarsın? 15 Biz Yahudi doğduk,
diğer uluslardan olan ‘günahkâr’lar değiliz. 16 Yine de kişinin,
Kutsal Yasa’nın gereklerini yapmakla değil, İsa Mesih’e olan
imanla aklandığını biliyoruz. Bunun için biz de,
Yasa’nın gereklerini yapmakla değil, Mesih’e imanla aklanalım
diye Mesih İsa’ya iman ettik. Çünkü hiç kimse Yasa’nın gereklerini
yapmakla aklanmaz. 17 Eğer Mesih’te aklanmayı ararken kendimiz
günahlı çıkarsak, Mesih günahın yardakçısı mı
olur? Kesinlikle hayır! 18 Yıktığım şeyleri
yeniden kurarsam, yasa bozucusu olduğumu kanıtlarım. 19
Tanrı için yaşayayım diye, Yasa’nın
aracılığıyla Yasa karşısında öldüm. 20
Mesih’le birlikte çarmıha gerildim. Artık ben yaşamıyorum,
Mesih bende yaşıyor. Şimdi bedende sürdürdüğüm
yaşamı, beni seven ve uğruma kendini feda eden Tanrı
Oğluna imanla sürdürüyorum. 21 Tanrı’nın lütfunu geçersiz
saymış değilim. Çünkü aklanma Yasa
aracılığıyla kazanılabilseydi, o zaman Mesih boş
yere ölmüş olurdu."


                               Bölüm 3

                         Kutsal Yasa ve iman

    Ey akılsız Galatyalılar! Sizi kim büyüledi? İsa Mesih
çarmıha gerilmiş olarak gözlerinizin önünde tasvir edilmedi mi? 2
Sizden yalnız şunu öğrenmek istiyorum: Kutsal Ruh’u,
Yasa’nın gereklerini yapmakla mı, yoksa işittiklerinize iman
etmekle mi aldınız? 3 Bu kadar akılsız
mısınız? Ruh’la başladıktan sonra şimdi insan
çabasıyla mı bitirmeye çalışıyorsunuz? 4 Boş yere
mi bu kadar elem çektiniz? Gerçekten boşuna mıydı? 5 Size Kutsal
Ruh’u veren ve aranızda mucizeler yaratan Tanrı, bunu Yasa’nın
gereklerini yaptığınız için mi, yoksa işittiklerinize
iman ettiğiniz için mi yapıyor?
    6 Örneğin, "İbrahim Tanrı’ya iman etti ve böylece
aklanmış sayıldı (a)." 7 Öyleyse şunu bilin ki,
İbrahim’in gerçek oğulları iman edenlerdir. 8 Kutsal Yazı,
Tanrı’nın diğer ulusları imanlarına göre
aklayacağını önceden görerek İbrahim’e, "Bütün uluslar
sende kutsanacaktır" müjdesini önceden verdi. 9 Böylece iman edenler,
iman etmiş olan İbrahim’le birlikte kutsanırlar.
    10 Yasa’nın gereklerini yapmış olmaya güvenenlerin hepsi
lanet altındadır. Çünkü şöyle yazılmıştır:
"Yasa kitabında yazılı olan her şeyi sürekli yerine
getirmeyen her insan lanetlidir." 11 Açıktır ki, hiç kimse
Tanrı katında Yasa’yla aklanmaz. Çünkü "imanla aklanan insan
yaşayacaktır (b)." 12 Yasa imana dayalı değildir.
Tersine, "Yasa’nın gereklerini yapan, bunlarla yaşayacaktır."
13-14 İbrahim’e sağlanan kutsama Mesih İsa
aracılığıyla uluslara sağlansın ve bizler
vaadedilen Ruh’u imanla alalım diye, Mesih uğrumuza lanetlenerek bizi
Yasa’nın lanetinden kurtardı. Çünkü, "Ağaç üzerine
asılan herkes lanetlidir" diye yazılmıştır.

                   Kutsal Yasa ve Tanrı’nın vaadi

    15 Kardeşler, insan yaşamından bir örnek vereyim.
Onaylanmış bir antlaşma, sadece insanlar arasında bile
yapılmış olsa, kimse bunu geçersiz sayamaz ve buna bir şey
ekleyemez. 16 İşte, vaatler İbrahim’e ve onun soyundan olana
verildi. Tanrı, birçok kişiyi kastediyormuş gibi, "senin
soyundan olanlara" demiyor, "soyundan olana" demekle tek bir
kişiyi, yani Mesih’i kastediyor. 17 Şunu demek istiyorum: dört yüz
otuz yıl sonra gelen Yasa, Tanrı’nın önceden onayladığı
antlaşmayı geçersiz kılmaz, vaadi ortadan kaldırmaz. 18
Çünkü miras Yasa’ya bağlıysa, artık vaade bağlı
değildir. Ama Tanrı, mirası İbrahim’e vaatle
bağışlamıştır.
    19 Öyleyse Yasa’nın amacı neydi? Yasa, suçları ortaya
çıkarmak için antlaşmaya eklendi. Vaadi alan ve İbrahim’in
soyundan olan Kişi gelinceye dek yürürlükte kalacaktı. Melekler
yoluyla, bir aracı eliyle düzenlendi. 20 Aracı tek bir tarafa ait
değildir; Tanrı ise birdir.

                        Kutsal Yasa’nın amacı

    21 O halde Yasa, Tanrı’nın vaatlerine aykırı
mıdır? Kesinlikle hayır! Çünkü yaşam sağlayabilen bir
yasa verilseydi, elbette insanlar yasa ile aklanacaktı. 22 Halbuki
İsa Mesih’e olan imana dayanan vaat iman edenlere verilsin diye, Kutsal
Yazı bütün dünyayı günahın tutsağı ilan ediyor.
    23 Bu iman gelmeden önce, biz Yasa altında hapsedilmiştik,
gelecek iman açıklanıncaya dek Yasa’nın tutuklusuyduk. 24 Yani,
imanla aklanalım diye Kutsal Yasa Mesih’in gelişine dek
eğiticimiz oldu. 25 Ama iman gelmiş olduğundan, artık
Yasa’nın eğiticiliği altında değiliz. 26 Çünkü Mesih
İsa’ya iman ettiğiniz için hepiniz Tanrı’nın
oğullarısınız.
27 Vaftizde Mesih’le birleşenlerinizin hepsi Mesih’i giyindi. 28
Artık ne Yahudi ne Grek, ne köle ne özgür, ne erkek ne dişi
ayrımı vardır. Hepiniz Mesih İsa’da birsiniz. 29 Ve
eğer Mesih’e aitseniz, o zaman İbrahim’in soyundansınız,
vaade göre de mirasçılarsınız.

                               Bölüm 4

    Şunu demek istiyorum: mirasçı her şeyin sahibiyse de, çocuk
olduğu sürece köleden farksızdır. 2 Babasının
belirlediği zamana dek vasilerin, vekillerin gözetimi
altındadır. 3 Bunun gibi, biz de çocukken dünyanın temel
ilkelerine bağlı olarak yaşayan kölelerdik. 4 Ama zaman dolunca
Tanrı, Yasa altında olanları özgürlüğe kavuşturmak
için kadından doğan, Yasa altında doğan öz Oğlunu
gönderdi. 5 Öyle ki, bizler oğulluk hakkını alalım. 6
Oğullar olduğunuz için Tanrı, öz Oğlunun "Abba!*
Baba!" diye seslenen Ruhunu yüreklerinize gönderdi.
7 Bu nedenle artık köle değil, oğullarsınız. Ve
oğullar olduğunuz için Tanrı sizi aynı zamanda mirasçı
yaptı.

                Pavlus’un Galatyalılar için kaygıları

    8 Ne var ki eskiden, Tanrı’yı
tanımadığınız zamanlarda, özde Tanrı olmayanlara
kölelik ettiniz. 9 Şimdiyse Tanrı’yı tanıdınız,
daha doğrusu Tanrı tarafından tanındınız. Öyleyse
nasıl oluyor da bu etkisiz ve değersiz ilkelere dönüyorsunuz? Yeniden
bunlara köle olmak mı istiyorsunuz? 10 Özel günler, aylar, mevsimler,
yıllar kutluyorsunuz! 11 Sizin için korkuyorum. Yoksa uğrunuza
boş yere mi emek verdim?
    12 Kardeşler, size yalvarıyorum, benim gibi olun. Çünkü ben de
sizin gibi oldum. Bana hiçbir haksızlık etmediniz. 13 Bildiğiniz
gibi, Müjde’yi size ilk kez bedensel bir hastalığım nedeniyle
bildirdim.
14 Bedensel durumum sizin için çetin bir deneme olduğu halde beni ne
horladınız, ne de benden tiksindiniz. Tanrı’nın bir
meleğini, hatta Mesih İsa’yı kabul eder gibi kabul ettiniz beni.
15 Şimdi o sevincinize ne oldu? Sizin için tanıklık ederim ki,
elinizden gelseydi, gözlerinizi oyar, bana verirdiniz. 16 Peki, size
gerçeği söylemekle düşmanınız mı oldum?
    17 Başkaları sizi kazanmaya gayret ediyorlar, ama iyi niyetle
değil. Kendileri için gayret edesiniz diye sizi bizden ayırmak
istiyorlar. 18 Niyet iyi ise, yalnız aranızda olduğum zaman
değil, her zaman gayretli olmak iyidir. 19 Çocuklarım! Mesih sizde
biçimleninceye dek sizin için yine doğum ağrısı çekiyorum.
20 Şimdi yanınızda bulunmak ve ses tonumu değiştirmek
isterdim. Bu halinize şaşıyorum!

                        Hacer ile Sarâ örneği

    21 Yasa altında yaşamak isteyen sizler, söyleyin bana,
Yasa’nın ne dediğini bilmiyor musunuz? 22 İbrahim’in, biri köle
kadından, biri de özgür kadından iki oğlu olduğu
yazılıdır. 23 Köle kadından olan oğul olağan
yoldan, özgür kadından olan oğul ise vaat sonucu doğdu.
24 Burada bir benzetme vardır. Bu kadınlar iki antlaşmayı
simgeler. Biri Sina dağındandır, köle olacak olan çocuklar
doğurur. Bu Hacer’dir. 25 Hacer, Arabistan’daki Sina dağını
simgeler. Şimdiki Kudüs’ün karşılığıdır.
Çünkü çocuklarıyla birlikte kölelik ediyor. 26 Oysa göksel Kudüs özgürdür,
bizim anamız odur. 27 Nitekim şöyle
yazılmıştır:

        "Sevin, çocuk doğurmayan ey kısır kadın!
         Doğum ağrısını bilmeyen sen,
         sesini yükselt ve haykır!       
        Çünkü terkedilmiş kadının çocukları,       
        kocası olanın çocuklarından çoktur."

    28 Kardeşler, siz de İshak gibi, vaadin
çocuklarısınız.
29 Olağan yoldan doğan, Ruh’a göre doğana o zaman nasıl
zulmettiyse, şimdi de öyle oluyor. 30 Ama Kutsal Yazı ne diyor?

       "Köle kadını ve oğlunu dışarı
at.
        Çünkü köle kadının oğlu,  
       özgür kadının oğluyla birlikte  
       asla mirasa ortak olmayacaktır." 

31 İşte böyle, kardeşler, biz köle kadının değil,
özgür kadının çocuklarıyız.
                               Bölüm 5

                        Özgürlüğünüzü koruyun

    Mesih bizi özgürlük için özgür kıldı. Bunun için dayanın.
Bir daha kölelik boyunduruğunu takınmayın.
    2 Bakın, ben Pavlus size şunu söylüyorum, sünnet olursanız
Mesih’in size hiç yararı olmaz. 3 Sünnet edilen her adamı bir daha
uyarıyorum: Yasa’nın tümünü yerine getirmek zorundadır. 4 Yasa
ile aklanmaya çalışan sizler, Mesih’ten ayrıldınız,
Tanrı’nın lütfundan uzak düştünüz. 5 Ama biz aklanmanın
verdiği umudun gerçekleşmesini Ruh’a dayanarak, imanla bekliyoruz. 6
Mesih İsa’da ne sünnetlilik ne de sünnetsizlik bir işe yarar;
yalnız sevgiyle etkin olan imanın değeri vardır.
    7 İyi koşuyordunuz. Sizi gerçeğe uymaktan kim alıkoydu?
8 Buna kanmanız sizi çağırandan değildir. 9
"Azıcık maya bütün hamuru ekşitir." 10 Başka
türlü düşünmeyeceğinize dair Rab’de size güvenim var. Ama aklınızı
karıştıran kim olursa olsun, cezasını
çekecektir.
    11 Bana gelince, kardeşler, eğer hâlâ sünneti savunuyor
olsaydım, şimdiye dek kovalanır mıydım? Öyle
olsaydı, çarmıh engeli ortadan kaldırılmış
olurdu. 12 Aklınızı çelenler bari kendilerini hadım etsinler!

                     Doğal benlik ve Kutsal Ruh

    13 Kardeşler, siz özgür olmaya çağrıldınız. Ancak
özgürlüğünüz doğal benliğe fırsat olmasın. Birbirinize
sevgiyle hizmet edin.
14 Bütün Kutsal Yasa tek bir sözde özetlenmiştir: "Komşunu
kendin gibi sev." 15 Ama birbirinizi ısırıyor ve
yiyorsanız, sakının, birbirinizi yok etmeyesiniz!
    16 Şunu diyorum: Ruh’un yönetiminde yaşayın. O zaman
benliğin arzularını asla yerine getirmezsiniz. 17 Çünkü benlik
Ruh’a, Ruh da benliğe aykırı olanı arzular. İstediğiniz
şeyleri yapmayasınız diye bunlar birbirine
karşıttır. 18 Ruh’un yönetimindeyseniz, Yasa altında
değilsiniz.
    19-21 Benliğin işleri açıktır. Bunlar cinsel
ahlaksızlık, pislik, sefahat, putperestlik, büyücülük,
düşmanlık, çekişme, kıskançlık, öfke, bencil tutkular,
ayrılıklar, bölünmeler, çekememezlik, sarhoşluk,
çılgınca eğlenceler ve benzeri şeylerdir. Sizi daha önce
uyardığım gibi yine uyarıyorum, böyle davrananlar
Tanrı’nın Egemenliğini miras alamayacaklar.
    22-23 Ruh’un meyvesi ise sevgi, sevinç, esenlik, sabır, şefkat,
iyilik, bağlılık, yumuşak huyluluk ve özdenetimdir. Bu tür
şeyleri yasaklayan bir yasa yoktur. 24 Mesih İsa’ya ait olanlar,
doğal benliği, tutku ve arzularıyla birlikte çarmıha
germişlerdir. 25 Ruh sayesinde yaşıyorsak, Ruh’un izinde
yürüyelim. 26 Birbirimize meydan okuyup birbirimizi kıskanarak boş
yere övünenler olmayalım.

                               Bölüm 6

                    İyilik yapmaktan usanmayalım!

    Kardeşler, eğer bir kimse suç işlerken yakalanırsa, Ruh’a
uyan sizler, böyle birini yumuşak ruhla yola getirin. Siz de
ayartılmayasınız diye kendinizi kollayın. 2 Birbirinizin
yüklerini taşıyın, böylece Mesih’in yasasını yerine
getirirsiniz. 3 Kişi bir hiçken kendini bir şey sanırsa, kendini
aldatmış olur. 4 Herkes kendi işini sınasın. O zaman
başkasının değil de, yalnız kendi
yaptıklarıyla övünebilir.
5 Çünkü herkes kendine düşen yükü kendi taşıyacaktır.
    6 Tanrı sözünde eğitilen, eğitenle bütün nimetleri
paylaşsın.
    7 Aldanmayın. Tanrı alaya alınmaz. İnsan ne ekerse, onu
biçer.
8 Kendi doğal benliğine eken, benlikten ölüm biçecektir. Ruh’a eken,
Ruh’tan sonsuz yaşam biçecektir. 9 İyilik yapmaktan usanmayalım.
Gevşemezsek, mevsiminde biçeceğiz. 10 Bunun için
fırsatımız varken herkese, özellikle iman ailesinin üyelerine
iyilik yapalım.

                      Son uyarılar ve selamlar

    11 Bakın, size kendi elimle ne denli büyük harflerle yazıyorum!

12 Bedende gösterişe önem verenler, sırf Mesih’in çarmıhı
uğruna zulüm görmemek için sizi sünnet olmaya zorluyorlar. 13 Oysa
sünnetli olanların kendileri bile Kutsal Yasa’yı yerine
getirmiyorlar. Ama sizin bedenlerinizle övünebilmek için sünnet
olmanızı istiyorlar. 14 Bana gelince, Rabbimiz İsa Mesih’in
çarmıhından başka bir şeyle asla övünmem. O’nun çarmıhı
aracılığıyla dünya benim için ölüdür (c), ben de dünya
için. 15 Sünnetli olup olmamanın önemi yoktur, önemli olan yeni
yaradılıştır. 16 Bu kurala uyanların hepsine ve
Tanrı’nın İsrailine esenlik ve merhamet olsun.
    17 Bundan böyle kimse bana sıkıntı vermesin! Çünkü ben,
İsa’nın yara izlerini bedenimde taşıyorum.
    18 Kardeşler, Rabbimiz İsa Mesih’in lütfu ruhunuzla birlikte
olsun. Amin.  

Dipnotlar: 
(a) ve böylece aklanmış sayıldı: Grekçede, "ve ona
doğruluk sayıldı."
(b) ya da, "doğru insan imanla yaşayacaktır."
(c) Grekçede, "Bunun (ya da O’nun) aracılığıyla dünya
benim
    için çarmıha gerilmiştir."